KAFEİN VE EGZERSİZ

KAFEİN VE EGZERSİZ

Kafein dünya üzerinde en fazla tüketilen farmakolojik ve psikoaktif maddelerden biridir. Çok farklı sosyokültürel alt gruplar tarafından çok çeşitli amaçlar için kullanılmaktadır; kafein uykulu olma durumunu hafifletmek, sporcularda performansı arttırmak prematüre bebeklerde apneyi tedavi etmek için kullanılmaktadır. Kafein; enerji ve performansı arttırdığı, yorgunluğu azalttığı, güvenlik ve popülerliğinden dolayı sporcular tarafından en yaygın olarak kullanılan ergojenik yardımcı maddedir. Ergojenik yardımcı enerji üretimi ve kullanımını arttıran araçlar olarak tanımlanır. Besinsel ergojenik yardımcılar, fiziksel ve sportif performansı artırmak için yapılan diyetsel takviyeler olarak tanımlanmaktadır. Özellikle elit seviyedeki sporcularda kabul görmüş ve yaygın bir uygulamadır.

GÜNLÜK KAFEİN ALIM MİKTARI
Kafein Kafeinin günlük normal doz aralığında 50-300 mg (yaklaşık 2-3 fincan kahve) tüketimi kişiye uyanıklık hali, enerji ve konsantre olma yeteneği kazandırmakla birlikte, fazla tüketimi halinde 300-800 mg (3-8 fincan kahve) ve üstü kişide uyku bozukluğu, uykusuzluk hali, sinirlilik, endişe, panik atak ve kaygı hallerine sebep olduğu belirtilmektedir. Ağır dozlarda istemsiz kasılmalar da görülebilmektedir. Çok yüksek miktarlarda kafein tüketen insanlarda diş hastalıkları, kemik mineralizasyonu, osteoporoz, metal absorbsiyonu ve salınımı, böbrekten ve bağırsaktan geri emilimi ile ilgili problemler, demir eksikliği anemisi geliştiğine dair güçlü kanıtlar mevcuttur. Daha yakın zamanda yapılan çalışmalar, uyanıklık, ruh hali, uyarı, yönlendirme ve yürütme kontrolünün diğer kafein dozlarına göre veya kafeinsiz olarak değerlendirildiğinde, en uygun kafein dozunun 200 mg olduğunu göstermiştir.

KAFEİN VE BAĞIMLILIK
Düzenli bir şekilde tüketilen kafeinin bırakılması halinde, istenmeyen bazı semptomlar ortaya çıkabilmektedir. Yoksunluk belirtileri olarak tanımlanan bu semptomlar arasında en sık gözlenenleri baş ağrısı, alınganlık, uyuşukluk, uykusuzluk, anksiyete, huzursuzluk, konsantrasyon eksikliği, depresyon ve sinirliliktir. Kafein alımının dereceli olarak azaltılması ile olumsuz etkileri azaltılabilen bu semptomlar, genel olarak kısa sürelidir ve metabolizma, tüketim sıklığı, tüketim miktarı vb. faktörlerle ilişkili olarak, kişisel farklılıklar gösterir.

Kafein, yağda çözünürlüğüne bağlı olarak kan beyin bariyerini doğrudan geçebildiği için, MSS üzerindeki analjezik etkisinden dolayı egzersiz sırasında algılanan zorluk derecesini, ağrı hissini azaltarak veya yorgunluğun başlamasını geciktirerek egzersiz performansını arttırabilir. Bu da sporcunun daha yüksek şiddette egzersiz yapabilmesini, bununla birlikte, egzersizin şiddetini normalden daha az hissetmesini sağlar. Merkezi sinir sistemini uyarması sonucu, uyanıklılığı ve dikkati arttırarak performansta artış sağlar.

KAFEİNİN SPORCULARDA DOZ MİKTARI VE ZAMANLAMASI
3 mg / kg altında alınan doz miktarı ‘‘düşük’’, 3 - 6 mg / kg dozları arası ‘‘orta’’, 6 mg / kg üzerinde alınan kafein dozları ‘‘yüksek’’ doz miktarları olarak kategorilendirilebilir. 6 mg / kg üzerinde alınan kafein dozlarında, orta ve düşük dozda alınan kafein dozlarına kıyasla, ergojenik etkide bir artış olmamakla birlikte, yüksek dozdan kaynaklı, baş ağrısı, gerginlik, odaklanma problemi, uyku kalitesinde düşme gibi sporcunun performansını olumsuz etkileyebilecek durumlarla karşılaşılabilmektedir.

*İnternet sitemizde yer alan bilgiler bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavinin yerini tutmaz.

Paylaş

Yazar Hakkında

Yorumlar (0)

    Hiç Yorum Yapılmamış

    İçin bir inceleme yazın

    "

    "

    Yoruma Cevap yazmaktasınız

    500 karakter kaldı